
Örgü Kumaşla Çalışabilen İlk Jiggerimiz İçin Müşterilerimizle Anlaşmalar Yapmaya Başladık
Röportaj: Tuğba Karademir
Armas Makina Genel Müdür Yardımcısı Emre Abdullahoğlu; “Son yıllarda çoğunlukla Slav ülkelerine ve Ortadoğu’ ya ihracat yaptık. 2025 yılı içinde bu coğrafyalardaki varlığımızı güçlendirmek istiyoruz ve bunun yanında hedefimiz Güney Asya pazarında varlık göstermek olacak.” dedi.
Armas Makina Genel Müdür Yardımcısı Emre Abdullahoğlu, Tekstil Teknoloji dergimize 2024 yılına dair değerlendirmelerde bulundu. Abdullahoğlu, firmanın hedefleri, sürdürülebilirlik planları ve teknolojileri hakkında görüşlerini paylaştı.
Armas’ın bugün tekstil makineleri pazarındaki konumu nedir? Üretim hacminiz ve ihracat rakamlarınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Yakın gelecekte Türk ve dünya tekstil makineleri pazarıyla ilgili hedefiniz nedir?
Armas Makina, 2000 yılında İstanbul’ da kurulmuş olup tekstil boya ve terbiye makineleri geliştirme ve imalatı alanına yönelmiş bir şirket. Kuruluşumuzdan bu yana; müşterilerimize inovatif boyahane çözümleri sunmayı ve bu çözümleri müşteri taleplerini göz önüne alarak uygulamayı önceliklendirdik. Öncelikle iç piyasa dinamizmi ile başlayan market hakimiyetimizi; ihracat kabiliyetimizi arttırarak güçlendirdik. Şimdi günümüze baktığımızda kumaş terbiye çözümlerinde, özellikle Jigger makinesinde iç ve dış piyasada ilk akla gelen şirketlerden biriyiz. Bu başarıda teknolojiye ayak uydurma kabiliyetimizin, güvenilir satış sonrası stratejimizin ve ekibimizin büyük bir payı var. Günümüz şartlarında her ne kadar iç ve dış piyasada ciddi bir daralma mevcut olsa da bu daralmanın süreçlerimizi hantallaştırmasına izin vermedik, bu sayede sipariş ve tedarik kapasitemizi aynı seviyelerde tutabildik. İç ve dış piyasadaki müşterilerimizin taleplerine karşılık verebildik. Önümüzdeki yıllar için de hedefimiz; ürünlerimiz üzerinde yaptığımız yenilik ve inovasyon çalışmalarının yanında pazarlama kabiliyetlerimizi de arttırıp; daha fazla müşteriye daha nitelikli bir şekilde ulaşmak. Bunun için belirlediğimiz yol ise; öncelikle iç piyasada yıllardır beraber mücadele verdiğimiz müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarına karşılık vererek; yurt dışı fuarları ve temsilcilerimiz aracılığıyla da ihracat kanallarımızın kuvvetlenmesini sağlamak olacak.
Armas Makina’nın son yıllarda geliştirdiği ve sektörde fark yaratan ürünleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu ürünleri, teknoloji veya tasarım anlamında rakiplerinden ayıran özellikler nelerdir?
Aslında bu çok yerinde bir soru oldu, bunun için teşekkür ederim. Öncelikle bizim yapı taşımız olan Jigger makinesi ile başlamak isterim. Yaklaşık 25 yıldır Jigger makineleri üretiyoruz ve şu an iç ve dış piyasaya baktığımızda; imal ettiğimiz ilk makinelerin bile hala imalat hatlarında etkin bir şekilde kullanıldığını görmek bizim en büyük gurur kaynağımız. Ancak ürünümüzün bu başarısı, bizi makinemiz üzerinde inovatif bakış açısı ile geliştirmeler yapmaktan geri bırakmadı. Teknik olarak geliştirilebilir noktalar gördüğümüz her alana ayrıca eğilip hiçbir Ar&Ge yatırımından kaçınmıyoruz. Böylece hem ürünümüzü daha güvenilir ve minimum bakım gerektirecek hale getiriyor, hem de müşterilerimizin imalat verimini arttırıyor, su ve enerji kullanımlarını azaltıyoruz. Burada bahsetmek istediğim en büyük yenilik ve farklılık ise şu: Bugüne kadar Jigger makinelerini sadece dokuma kumaşlar ile kullanılabildiğimizi biliyorduk. Ancak son yıllarda sürekli üzerinde çalıştığımız projemiz; Jigger makinemizi örgü kumaş ile de kullanılabilecek bir hale getirmekti. Bu geliştirme çalışmalarımız ve uzun zaman alan testlerimizin sonucunda geçtiğimiz aylarda, ilk örgü kumaş ile çalışabilen basınçlı Jigger’ imiz için müşterilerimizle anlaşmalar yapmaya başlamamız bize gurur veriyor. Bu makinemizin ismini “Knitmaster Jigger” koyduk, adıyla müsemma; bu ürünümüzü örgü kumaşın hakimi haline getirmeyi hedefliyoruz. Sanıyorum ki; önümüzdeki yıllarda sağladığı verim, enerji ve su kullanım miktarındaki fark; piyasayı örgü kumaşlarda Jigger kullanma yönüne itecektir. Makinemizde bir opsiyon olarak sunduğumuz ikinci büyük farklılığımız ise, artık daha geniş sarım çapıyla imal ettiğimiz Jigger’imizdir, ki bu opsiyonumuza da “XL” adını verdik. Yani müşterimiz talep ederse kataloğumuzdan, “XL” seçeneğine göz atarak, 1400mm’ e varan sarım çapına sahip Jigger’lerimiz ile ilgilenebiliyor. İmalat hattında bu, imalat verimini yaklaşık %30 oranda arttırıyor.
“2025 Yılında Hedefimiz Güney Asya Pazarında Varlık Göstermek Olacak”
İhracat pazarlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Armas Makina için umut vaad eden ve gelişmekte olan pazarlar hangileridir? 2025 yılına yönelik büyüme hedefleriniz nelerdir?
Son yıllarda çoğunlukla Slav ülkelerine ve Ortadoğu’ ya ihracat yaptık; 2025 yılı içinde bu coğrafyalardaki varlığımızı güçlendirmek istiyoruz ve bunun yanında hedefimiz Güney Asya pazarında varlık göstermek olacak.
Sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim konusunda Armas Makina’nın vizyonu nedir? Enerji verimliliği ve kaynak tasarrufu sağlamak adına tasarladığınız ürünler var mı?
Gerek bu konudaki motivasyonumuz gerekse lokomotif ürünümüz olan Jigger makinemizin ana faydalarının az su ve düşük enerji tüketimi olmasından kaynaklı çevre dostu üretim bizim her daim önceliğimizdir. Makinelerimizi hem geliştirme hem de imalat aşamasında gerekli testlere tabii tutuyor; ardından müşterilerimizin tesislerinde yaptığımız ön inceleme sonrasında ürünlerimizi çevre dostu imalata en uygun şekilde tasarlıyoruz.
Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 uygulamalarını üretim süreçlerinize nasıl entegre ediyorsunuz? Bu değişimlerin Armas Makina’nın verimliliğine ve üretim hızına etkileri neler?
Aslına bakarsanız bizim gibi soruna yönelik çözüm geliştiren ve bunu hayata geçiren şirketlerde; trend tabiriyle “End-to-end digitalization”’ uygulamasını %100 şekilde uygulayabilmesi pek gerçekçi değil. Endüstri 4.0 daha ziyade seri ve kalıp imalat yapan hatlara sahip olan işletmeler için geçerli. Ancak biz bununla beraber; verimi arttırma ve kapasiteyi geliştirme fırsatını gördüğümüz her operasyonumuzda dijitalleşmeden yararlanırız. Bizim Endüstri 4.0 ile olan bağımız esasen, “one-end” olarak kavramlaştırılan, müşteri talepleri doğrultusunda, otomasyona uygun ve dijital olarak opere edilebilen makineler imal etmektir. Bu sebeple; hem geliştirme hem de satış-sonrası ekiplerimizde uzman yazılımcı arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız; makinenin, müşteri tesisindeki Scada sistemi ile uyumlu şekilde çalışmasından sorumlu.
İnovasyon sürecinizde müşterilerinizin geri bildirimlerinden nasıl yararlanıyorsunuz? Yeni ürün geliştirme süreçlerinde bu geri bildirimlerin rolü nedir?
Biz hiçbir zaman geliştirmeyi ve imalatı, müşterimizi sürecin içine dahil etmeden yapmayız. Her ne kadar projenin başında müşteri ile teorik olarak anlaşsanız da; hattı görmeden ve pratikte uygulanabilir deneyler yapmadan biz makine geliştirmeyi tercih etmeyiz. Böylelikle; hem müşterimizin geri bildirimlerini göz önüne alıyor, hem de kendi fayda getiren fikirlerimizi geliştirme sürecine dahil edebiliyoruz.
Satış sonrası destek hizmetleriniz nasıl bir yapıya sahip? Müşterilerinize sağladığınız bakım, onarım ve eğitim hizmetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Biz makinenin teslimatını ve kurulumunu müşterimizin tesisinde gerçekleştirdikten sonra, satış sonrası teknik destek ekibimiz, tesiste çalışan mühendis ve operatörlere makine ile alakalı gerekli operatif eğitimi düzenliyor. Makinemizin startı verildikten sonra; öncelikle ilk aylar boyunca, belirli zaman aralıklarıyla müşterilerimize ziyaretler gerçekleştirip geri bildirimlerini topluyoruz. Ayrıca, genelde bir defa çalışma fırsatı bulduğumuz müşterilerimizle iş birliğimizi ve bağlantımızı hiç bitirmediğimiz için; makinemizin bakım zamanı geldiğinde de müşterimizin yanında oluyoruz.
2024 yılında yaşanan küresel ekonomik zorluklar ve sektöre etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Armas Makina olarak bu dönemde nasıl bir strateji izlediniz?
Açık konuşmak gerekirse; hem iç hem dış piyasada hepimizin hissedebildiği ve sadece bizim sektörümüzle de alakalı olmayan, genele sirayet eden bir daralma söz konusu. Bu daralma nakit akışındaki bozulmayı, tedarik hızındaki düşüşü ve tahsilat dengesindeki tutarsızlığı açıklıyor. Bizler; bu hususlardaki en büyük payın, yüzyılımızın en çarpıcı felaketlerinden olan pandemiye ait olduğunu düşünüyoruz. Bu durumu pandemi döneminde öngördüğümüz için yaklaşık 3 yıldır finansal planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Yatırımın yavaşlayacağı, üretim ve sipariş miktarlarının düşeceği bu dönemde; tekstil makine imalatçıları olarak bu piramidin yatırım kabiliyeti kısmına en bağlı paydaşı olan bizler; imalat kalitesinden feragat etmemek için elimizden gelen çabayı gösterip nakit dengemizi hep bu amaç ile planladık. Çünkü emin olduğumuz bir nokta var ki; bu kriz ve piyasa daralması elbet bitecek. Ürün ve süreç kalitesini düşürmemek bu krizi atlatmanın birinci yöntemi, çıkış yolu ve kriz sonrasındaki başarı anahtarıdır.
“2025-2026 Yılı İçin Pazarlama Stratejimize Tarihimizin En Geniş Çaplı Bütçesini Ayırdık”
2025 yılı ve yakın gelecekte yeni yatırımlar, pazarlama stratejileri veya ürün geliştirme konusunda hangi adımları atmayı planlıyorsunuz?
Bizim işimizin doğası müşteriye ve müşteri gerekliliklerine tamamen bağlılık gerektirdiği için; biz planlamamızı her zaman tamamen ürün geliştirmeye ve tekstil sektöründeki yeni trendleri yakalamaya yönelik yapıyoruz. Aslına bakarsak; bizim öncelikle yatırımımız Ar&Ge süreçlerine yönelik oluyor. Ancak bunun yanında daha fazla müşterimize ulaşmak ve iş hacmimizi arttırmak adına, yeni bir pazarlama stratejisi oluşturduk. 2025 ve 2026 yılı için, bu pazarlama stratejisine tarihimizin en geniş çaplı yatırım bütçesini ayırdık. Ürünlerimizi piyasada duyurmaya devam edip mevcut müşterilerimizle olan bağımızı yeni anlaşmalarla güçlendirmeyi ve yeni müşteri iş birliklerimizle hacmimizi genişletmeyi hedefliyoruz.
https://textilesreview.com/wp-content/uploads/armas-1.jpg400800Tuğba Karademir/img/logo/etextilemagazine.pngTuğba Karademir2025-01-03 10:12:222025-01-03 10:20:29Örgü Kumaşla Çalışabilen İlk Jiggerimiz İçin Müşterilerimizle Anlaşmalar Yapmaya Başladık